Yurt Dışına Nasıl Göç Edebilirim?

Yurt dışında fırsatlar

Türkiye'de yaşayan ancak bir çok farklı gerekçeyle yurt dışında yaşamak isteyen insan var. Özellikle sosyal medyada karşılaştığım Nasıl yurt dışına yerleşilir? Çalışma ve oturma izni nasıl alınır? gibi bir çok soru gördüm ve bir çok insanın bilgisiz olduğunu gördüğüm bu konu hakkında elimden geldiğince bilgilendirici bir yazı yazmak istedim.

Yurt dışında eğitim aldığım ve çalıştığım 7 sene boyunca bir çok ülke hakkında detaylı araştırma yaptım. Bu blog yaşamış olduğum tecrübelere dayanarak yazılmıştır. Yazımda yasal olarak nasıl vize ve oturum izni alınabildiğini anlatacağım. Gördüğünüz yanlışları yorumlarınızda belirtirseniz çok daha iyi bir rehber hazırlamış oluruz. Elimden geldiğince güncel bilgilere yer vermeye çalışacağım ancak ülkelerin oturum izni ve göçmenlik politikaları sürekli değişiklik gösterdiği için sizin de bu bilgiler ışığında tekrar araştırma yapmanızı öneririm.

Bu bilgiler yurt dışına kalıcı olarak gitmek isteyenler için yazılmıştır ancak bir süreliğine gitmek isteyenler için de güzel bilgiler bulunmaktadır.

Çalışma İzni Almak

Çalışma izni ile oturum izni faklıdır. Oturum izninizin olması çalışma izninizin olacağı anlamına gelmez. Örneğin öğrenciyken tam zamanlı çalışma izniniz olmaz. Veya turist olarak gittiyseniz veya bir proje, görev, etkinlik vasıtasıyla gittiğiniz ülkede çalışma izniniz olmayacaktır. 

Çalışma İzni alabilmenin yolları:

1. Süresiz oturum kartı sahibi olmak
2. Bir şirket tarafından beğenilmek ve işe alınmak
3. Mavi karta sahip olmak (AB için)
4. Çalışacağınız ülkenin vatandaşıyla evlenmek 

Süresiz oturum kartı almak ülkeye göre değişir. Bazı ülkeler 5 senede bazıları 10 senede eğer o ülkede yasal olarak kaldıysanız bu kartı vermektedir. Bu kartla bir sürede daha yaşadıktan sonra da vatandaşlık alınır.

Şirket tarafından işe alınmak

Eğer bir şirket tarafından beğenilirseniz ve işe alınırsanız şirket sizin adınıza genellikle o ülkenin içişleri bakanlığına sizin için çalışma izni başvurusu yapar. Eğer onay çıkarsa bulduğunuz işte çalışabilirsiniz. Kesinlikle başka bir işte çalışamazsınız ve eğer iş değiştirirseniz çalışma iznine tekrar başvurmanız gerekir.

Genellikle bir senelik verilen çalışma izinleri işinizde çalışmaya devam ettiğiniz sürece senede bir kere yenilenir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte genellikle 5 sene sonunda süresiz oturum iznine başvurabilirsiniz.

Neden yurt dışında iş bulmak çok zor?

Türkiye'den yurt dışında iş arayanların sürekli sorduğu sorular var.

Yurt dışında işlere başvuruyorum ancak çalışma iznim yok diye almıyor.

Çalışma izni için iş gerekiyor. İş için çalışma izni gerekiyor. Bu bir paradoks mu?

Eğer firma sahipleri benden çalışma iznim olmasını isterse ben nasıl yurt dışında iş bulacağım?

Bu sorunlar bir çok kişi tarafından yaşanıyor. Şirketler adayı beğendiği halde çalışma izni olmadığı için işe alamayacağını söylüyor. Peki neden?

Nedeni çok basit. Çünkü firma sizle ilgilense bile eğer yüksek kalifiye bir çalışan değilseniz sizin için çalışma izni çıkmayacaktır. 

Örnek vermek gerekirse Bulgaristan'da Türkçe çalışan arayan bir çok iş firma vardır. Ancak bir Türk vatandaşı bu işe başvursa ve işveren tarafından beğenilse bile Bulgaristan Hükümeti Bulgaristan'da çok sayıda Türkçe bilen Bulgar vatandaşı olduğu gerekçesiyle çalışma iznine onay vermemektedir.

Firmaların çalışma izni olmayanları tercih etmemesinde ki bir sebep de prosedürlerin uzun sürmesidir. 

Başka bir örnek vermek gerekirse, Finlandiya'da Türkçe bilen çalışan arayan bir şirkete başvuruyoruz. Finlandiya hükümeti Finlandiya'da Türkçe bilen çok olmadığı için sadece bu meziyetimiz ile iş çalışma izni alabileceğimizi varsayalım. Ancak çalışma iznine onay çıkması için firmamızın  ilk önce Finlandiya'da iş ilanı koyması daha sonra da AB ülkeleri için iş ilanı koyması gerekmektedir. Kimseyi almak istemese bile bu süreç uzun bir süreçtir ve şirketler bu zorluklardan dolayı çalışma izni olmayan adaylar pek sıcak yaklaşmamaktadır.

Peki Nasıl Çalışma İzni Alabilirim?

AB ülkelerinde dünyanın her yerinde olduğu gibi bazı sektörlerde çalışana ihtiyaç vardır. Eğer kalifiyeli çalışan iseniz ve bu aranan sektörlerden iş ararsanız bulacağınız şirket hem sizin için zorlu prosedürlere katlanacaktır hem de çalışacağınız devlet çalışma izninizi onaylayacaktır.

Sayfanın ileri ki kısımlarında bahsedeceğim gibi eğer çalışmak istediğiniz ülkede yüksek lisans yaparsanız iş bulmanız ve çalışma izni almanız konusunda büyük avantaj sağlayacaktır. Çalışmak istediğiniz ülkede daha önce dil kursuna gitmek, Erasmus+ programlarıyla bulunmak, part-time çalışmak vb. de çalışma izni almanızı kolaylaştıracaktır.

Gitmek istediğiniz ülkede ki iş bulma web sitelerine girip "Turkish" yazıp aratabilirsiniz. Bu şekilde Türkçe bilen işçi arayan firmaları listeleyebilirsiniz.

Yurt dışında Türkçe müşteri hizmetler (Call center) firmalarında çalışmak

Daha önce de yazdığım gibi iş bulma web sitelerinde "Turkish" kelimesini arattığınızda karşınıza müşteri hizmetlerinde çalışabileceğiniz iş ilanları da gelecektir. Bu işlere girmek bir nebze kolaydır. Eğer ülkede öğrenci olarak bulunuyorsanız part-time çalışma izninizle bu işlerde çalışıp ek gelir sağlayabilirsiniz.

Ancak eğer çalışma izni almak isterseniz durum farklıdır. Şirket sizi çalıştırmak istese bile büyük ihtimalle sizin için çalışma izni devlet tarafından onaylanmayacaktır.

Benim gözlemlediğim kadarıyla AB ülkelerinden sadece Yunanistan Türkçe müşteri hizmetlerinde çalışmak isteyenlere çalışma izni vermektedir. Bu işleri Google'da "Greece Turkish language jobs" gibi bir sorguyla ulaşabilirsiniz.

EU Blue Card nedir?

Avrupa Birliği Mavi Kartı çalışma izni almak için kolaylık sağlamaz. Bu kart zaten çalışma izni olan aynı zamanda yüksek kalifiye, ülkenin maaş ortalamasının 1.5 katı fazlasını alan kişilere verilir. Bu kartı alanlara bir takım kolaylıklar sağlar. Örneğin aile bireylerinin kolay oturum alması, AB içinde başka ülkede iş aramak vs.

Peki Avrupa'da En Kolay Çalışma Vizesi Veren Ülkeler Hangileri?

Ne yazık ki böyle bir ülke yok. Avrupa Birliği ülkeleri çalışma izni gibi konuları belli standartlara oturtmuştur ve ülkeler arasında prosedürler açısından pek fark yoktur.

Türkiye'deki Bir Şirketin Yurtdışı Temsilciliğini Açmak

Avrupa'ya yerleşmenin en kolay yollarından biri de Türkiye'de ki bir şirketin temsilciliğini açmaktadır. Nispeten kolay bir yoldur. Gidilecek ülkede yeni bir şirket açmak kadar veya çalışma izni almak kadar zor değildir. 

Ancak bu işlem sadece yurt dışında yaşamak için yapılıyorsa bazı sorunlar doğurabilir. Yurt dışından temsilciliğini aldığınız şirketin işleri dışında başka bir işte yasal olarak çalışamazsınız.

Dil Kursları

Kolaydır

Dil kursu ile yurt dışına gitmek en kolay yollardan birisidir. Eğer bir dil kursuna kayıt olursanız vize işlemleriniz turist vizesinden bile kolay olabilir. Yaşınız ve eğitim durumunuz önemli bir kriter olmayacaktır.

Dil Kursları Maliyetli midir?

Dil kursları fiyatları ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de genellikle maliyetlidir. Ülkelerin pahalılığına paralel kurs fiyatları da artacaktır. Tabi ki Amerika veya İngiltere'de ki dil kursu fiyatları Malta'dan daha yüksek olacaktır.

Kurs maliyetlerinin yanında yaşam giderlerinizi de hesaba katmak gerekir. Bir çok ülke dil kursu için alınan vizelerde kalınacak gün sayısı kadar belli bir paranın banka hesabında gösterilmesini ister.Bu hesap genellikle o ülkenin asgari ücreti çarpı kalınacak ay gibi olur.

Bazı ülkeler dil kursu ile gelen öğrencilere part-time çalışma izni vermektedir. Bu şekilde hem maliyetlerin bir kısmı çıkarılabilir hem de gidilen ülkeye adaptasyonu arttırır. Part-time çalışılan sevilirseniz daha sonra çalıştığınız şirket sizin için çalışma iznine başvurabilir. Bu olmasa da sizin o ülkede çalışmış olmanız sonra ki iş başvurularınızda büyük bir artı olacaktır.

Zorlukları

Eğer gitmek istenilen ülkenin dili dünyada çok konuşulan bir ülkeyse sorun yoktur ancak eğer gitmek istediğiniz ülkenin dili popüler değilse vize almanız zorlaşabilir. Örnek vermek gerekirse eğer Estonya'ya yerleşme düşüncesiyle bu adımı atarsanız vize alırken aniden gelen Estonca merakınız çok inandırıcı olmayabilir. "Estonca öğrenmek hep hayalimdi" gibi bir cümle konsolosluk çalışanları tarafından olumsuz karşılanacaktır. Estonya'da İngilizce eğitimi için de başvurabilirsiniz ancak yine konsolosluk tarafından "Neden Estonya?" sorusuna mazur kalabilirsiniz. 

Ya Dil Kursu Sonrası?

Gelelim asıl soruya. Dil kursu sonrası nasıl ülkede yaşamaya devam edebilirim?

Eğer kaldığınız süre boyunca çevre edinirseniz ve iş bulabilirseniz daha sonra çalışma vizesine başvurabilirsiniz. Yada vatandaşlığı veya oturum izni olan bir karşı cinsiniz ile evlilikle en kolay yoldan hem oturma hem çalışma izni alabilirsiniz. (bkz. Evlilik). Dil kursu sonrası lisans veya yüksek lisansa kayıt olabilirsiniz.

Görüldüğü üzere dil kursu sonrası adımları aslında dil kursu olmadan da yapabilirsiniz. Ancak dil kursu bir nebze olsun kolaylaştırabilir. 

Üniversite Eğitimi (Lisans)

Her ne kadar en güzel yöntemlerden biri olsa da bu yazının okurlarını çok fazla ilgilendireceğini sanmıyorum. Tabi ikinci üniversitesini okumak isteyenlerde olabilir ancak üniversite mezunu olanlara yurt dışında yüksek lisans yapmaları öneririm.

En güzel yöntemlerden biri

Bir ülkede üniversite eğitimi almak o ülkede en az 4 sene geçirmek demektir. Öğrenci olarak geçirilen bu 4 sene sonrasında o ülkenin dili ve kültürü iyi bir şekilde öğrenilir ve o ülkede üniversite eğitimi almış olmanın etkisiyle çok daha rahat iş bulunabilir. Zaten bu süre içerisinde okumuş olduğunu sektörden insanlarla tanışıp kolay iş bulabilirsiniz. Okuduğunuz ülkede daha sonra işçi vizesi almanızda da kolaylıklar sağlanacaktır.

Üniversite eğitimi için yurt dışına gitmek her ne kadar güzel bir yol olsa da yurt dışında çalışma hedefimizin kolay yöntemlerinden biri olmadığı için bu konuya çok değinmek istemiyorum.

Yüksek Lisans

Bana göre Türkiye'de yaşayan ve iyi eğitim almış birinin yurt dışında yaşama hayalini gerçekleştirmesi için en iyi yöntemlerden birisi de yüksek lisans eğitimi almaktır.

Yüksek lisans bulmak zor mu?

Her ne kadar asıl amaç yurt dışına yerleşmek olsa bile yüksek lisans yapılacaksa eğitime motive olmak gerekir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte sadece lisans not ortalaması, uluslararası İngilizce sınavlarından alınacak puan ve motivasyon mektubuyla kabul alan okullar bulunmaktadır. Ancak bazı okullar ek sınavlara girmenizi isteyebilirler.

Yüksek lisans eğitimi esnasında okullar genelde sizin okuduğunuz bölümle alakalı sektörlerde staj imkanı sağlarlar. Mezun olduktan sonra da iş bulmanızda yardımcı olacaklardır. Yüksek lisans yapılan ülkede iş aramak size büyük bir avantaj getirecektir. 

Ancak Avrupa Birliği ile prosedürleri standartlaştıran Avrupa ülkeleri genelde yüksek lisans sonrası pek kolaylık göstermemektedir. İngiltere yüksek lisans sonrası verilen 1 yıllık iş arama vizelerini kaldırmıştır. 

Kanada ve Avustralya'da yüksek lisans

Kanada ve Avustralya'da puan hesabıyla göçmenlik başvurusu aldığı için eğer yüksek lisans yapılacaksa bu iki ülkeyi öneririm. Yaptığınız yüksek lisans ve ülkede geçirmiş olduğunuz zaman size ekstra puan getirecektir ve yüksek lisans sonrası büyük ihtimalle kalıcı oturum alabilirsiniz. (bkz. göçmenlik başvuruları) 

Ayrıca bu ülkelerin üniversiteleri için not ortalamanız düşükse veya İngilizce sınavından aldığını puan yeterli değilse üzülmeyin. Yüksek lisans öncesi alacağınız kurslarla istediğiniz bölüme kabul alabilirsiniz.

Avrupa Birliği Projeleri (Erasmus+)

Avrupa Birliği projeleri Avrupa'ya gitmenin ve 1 seneye kadar yaşamanın en kolay yoludur. Bu projelerde hem bütün masraflarınız karşılanır hem de vize almak için istenilen belgeler yok denecek kadar azdır. Ülkemizde Erasmus denince akla ilk olarak öğrenci değişimi gelmektedir ancak bu sadece Erasmus+'ın bir koludur. Öğrenci olmasanız da pek çok faklı projeyle hiç bir ücret ödemeden Avrupa'da yaşayabilirsiniz.

Eğer üniversite okuyorsanız klasik Erasmus yoluyla Avrupa'da bir ülkede 1 yıla kadar eğitim alabilirsiniz. Bu şekilde hem yerel dili öğrenebilir hem de gittiğiniz ülkede çevre edinirsiniz.

Avrupa Gönüllü Hizmeti (EVS) nedir?

Eğer öğrenci değilseniz Avrupa'ya gitmenin en kolay yolu budur. Hatta genel olarak en kolay yolu budur da denilebilir çünkü turist vizesinde bile pek çok belge istenirken EVS sayesinde çok kolay bir şekilde vize alabilirsiniz. Uçak bilet, vize, kalacağınız evin kirası gibi bütün masraflar AB tarafından karşılanırken aynı zaman da cep harçlığı da alırsınız. 18 - 30 yaş arası herkes bu projeden yararlanabilir. Aslında teorik olarak yabancı dil bile bilmeseniz projelere kabul alabilirsiniz ancak pratikte İngilizce seviyesi çok düşük alanları kabul aldığına şahit olmadım.

Erasmus+ Staj (Internship)

Bu programla Avrupa'da staj bulabilir ve uzun dönem çalışabilirsiniz. Erasmus+ dışında Benzeri programlar da bulunabilir. Örneğin Aiesec.

Work and Travel Programları

Work and Travel nedir? Kabul şartları nelerdir?

Amerika Birleşik Devletleri'nde 4 aya kadar kalifiye olmayan işlerde çalışma ve sonrasında da 1 aya kadar gezme imkanı veren work and travel programını kesinlikle öneririm. Hem genç yaşta yurt dışında iş tecrübesi olur hem de çalıştığınız işe bağlı iyi paralar kazanıp dönebilirsiniz. Üniversite öğrencileri her yaz bu programa katılabilirler

Yazın Amerika'da çalışma imkanı veren bu programa katılış şartı üniversite öğrencisi olmaktır.

Yaşınızın ilerlemesi, not ortalamanızın kötü olması, İngilizce seviyenizin yok denecek kadar az olması vize almaya zorluk çıkartabilir. Ayrıca son sınıf öğrencilerinin de vize almada zorluklar yaşadıklarını duymuştum.

Work and Travel'a gitmek isteyen aracı şirket bulur. (Aracı şirket zorunludur)
Eğer çalışacağınız işi kendiniz bulursanız aracı şirkete çok para ödemezsiniz. Ancak genellikle işleri aracı şirket vasıtasıyla bulursunuz. İşinizi bulduktan sonrası kolaydır ve vize aşamasına geçersiniz. Gidiş süreci maliyetli olsa da genelde Amerika'da alınacak 3 aylık maaşla hem gidiş maliyetlerinizi çıkartıp hem de cebinizde ekstra para ile dönebilirsiniz.

Work and Travel programının avantajları

Work and Travel vizesi alması kolay bir vizedir. Kesinlikle Amerika turist vizesinden kolaydır. Zaten işiniz ve kalacağınız yer olacağı için maddi durumunuzun iyi olması gerekmez. Amerikan vizesine sahip olmanız ve her hangi bir sorun yaşamadan ülkenize dönmeniz bundan sonra ki vize başvurularınızda büyük avantaj sağlar. Amerika vizesine sahip olmak diğer ülkelerin de gözünde büyük bir referansdır.

Amerika'da alacağınız iş tecrübesi bundan sonra ki hayatınızda büyük bir artı olacaktır. Daha sonra Amerika'ya göç etmeye karar verirseniz Amerika'da yapacağınız iş ve arkadaş ortamı size büyük kolaylık sağlar.

Green Card Çekilişleri

Green Card çekilişine katılarak Amerika Birleşik Devletleri'nde hem oturma izni hem çalışma izni alabilirsiniz. Kulağa çok hoş gelsede yılda bir kere yapılan bu çekilişi kazanma ihtimaliniz çok düşüktür. Planlarınızı bu ihtimale göre yapmak mantıksız olacaktır. 

Bu çekilişe gerçekten Amerika'ya gidecekseniz yapmanız gerekir. Eğer çekilişi kazanırsanız ve gitmezseniz gitmek isteyen başkasını engellemiş olursunuz. 

Bu çekilişi kazandığınız halde işiniz veya okulunuz gereği Amerika'da yaşayamayacak olsanız bile yılda Amerika'ya 2 kere giderek Green Card'ınızı kaybetmemiş olursunuz. Gittiğinizde ucuza alacağınız iPhone'lar ve Laptop'lar sayesinde uçak biletlerinizi de bedavaya getirebilirsiniz.

Ankara Antlaşması

Bu antlaşma Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında imzalanmıştır. Bu antlaşma Türk vatandaşlarına pek çok hak kazandırmıştır ancak bu hakları AB ülkeleri bize vermemek için elinden geleni yapmaktadır. Bu haklardan biri de Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde iş kurma hakkıdır ancak pratikte sadece İngiltere uygulamaktadır. İngiltere'de bu hakkı bize vermemek için yıllarca uğraşmıştır ancak açılan davalar sonucu Türk vatandaşları İngiltere'de bu haktan yararlanmaya başlamıştır.

Normalde bir ülkede iş kurabilmek için o ülkenin farklı farklı koşulları vardır. Örnek olarak minimum çalışan sayısı veya minimum sermaye vs.

Ancak Ankara Antlaşması sayesinde Türk Vatandaşları bu koşullara bağlı değildir. Yani isterseniz 1000 TL ile iş kurun isterseniz hiç çalışanınız olmasın isterseniz ofisiniz olmasın ve home-office çalışın.

Bu sayede çok kolay bir şekilde İngiltere'de şirket açabilir ve para kazanabilirsiniz. Üstelik 5 sene sonunda İngiliz vatandaşı olabilir ve daha sonrasında istediğiniz işte çalışabilirsiniz.

Başka bir işte çalışamazsınız

Her ne kadar avantajlı olsa da bazı kötü tarafları da vardır. Kesinlikle kurduğunuz iş dışında başka işlerde çalışmanız yasaktır. Ve vizeyi alıp çalışsanız bile sene sonunda İngiliz Hükümeti'ne kar ettiğinizi ve kendinizi geçindirebilecek kadar para kazandığınızı ispat etmeniz gerekmektedir.

Evlilik

Yurt dışına yerleşmek ve çalışmak için olan süreçlerin en kolayıdır. Üstelik eğer AB vatandaşı biriyle evlendiyseniz diğer AB ülkelerinde de çalışabilirsiniz. (Eşinizin de sizinle o ülkede yaşaması şartıyla) 

Evlendiğiniz takdirde bütün ülkeler evlendiğiniz kişinin vatandaşı olduğu ülkede veya kalıcı oturma izni olduğu ülkede oturma ve çalışma izni vermektedir. Ama bazı şartlar da bulunmaktadır.

Oturum İçin İçin Dil Sınavı ve Gelir Şartları

Evlenmek eşinizin ülkesinde hemen oturma ve çalışma izni alacağınız anlamına gelmez. Bazı şartlar olabili ve bu şartlar ülkeden ülkeye değişmektedir.  Örneğin Almanya'da Almanca dil sınavına tabii tutulursunuz. Yine pek çok AB ülkesinde eşinizin asgari ücrete yakın bir geliri olması gerekmektedir.

Sahte Evlilikler

Genellikle Doğu Avrupa ülkelerinden bayanlarla evlilikler yapılıp Batı Avrupa ülkelerinde çalışmak arzulanmaktadır. 

Pek çok kişi sırf yurt dışında yaşamak için para karşılığı evlenme yoluna gitmektedir. Ancak bunu kesinlikle önermiyorum.

Ülkeden ülkeye göre değişmekle birlikte evlendikten sonra eşten bağımsız oturum almak için en az 3 sene evli yaşamak gerekir. Bu süre zarfında eşiniz önceden anlaştığınız anlaşmaya sadık kalmayabilir ve sürekli daha fazla para isteyebilir.  

Ayrıca devletler sahte evlilikleri titizlikle araştırmaktadır. Oturum izni almadan önce evliliğinizin gerçek olup olmadığını anlamak için bir çok araştırma yaparlar. Ayrıca bu araştırmalar evlilik sonrası bile devam eder. İngiltere'de evlilik yapıp yıllar sonra vatandaş olmuş insanlara geriye dönük araştırma yapılmış ve sahte evlilik yapanların vatandaşlıkları geri alınmıştır.

Evliliğe alternatifler (Unmarried Partnerships, PACs)

Evlilik yapılmadığı halde eşten dolayı oturma izni ve çalışma izini nasıl alınır?

Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde evliliğe alternatif yöntemler türemiştir. İnsanların evlenmeden de evlilerin yasal haklarından yararlanma durumudur.

Durum diyorum çünkü buna ne isim vereceğimi bilemiyorum. Her ülkede farklı isimlerde ve farklı kurallarda olan bir konudur. AB tarafından henüz standart hale getirilememiştir. Fransa'da kısaca Pacs, bazı ülkelerde unmarried parnership, bazılarında registered partnership veya cohabitation agreement olarak geçer. 

Daha net açıklamak bu sayede karşı-cinsinizle veya hem-cinsinizle evlenmediğiniz halde yasalar karşısında evli gözükebilirsiniz. Aynı evi paylaşmanız büyük ölçüde yeterli olacaktır.

Örnek vermek gerekirse Fransa'da dil kursuna gittiniz ve Fransız bir sevgiliniz oldu. Eğer sevgilinizle aynı eve çıkarsanız ve bu yasadan yararlanırsanız artık Fransa yasaları önünde sanki Fransız ile evlenmişsiniz gibi oturum hakkı alabilirsiniz.

Başka bir örnek de İngiltere'den verelim. Eğer bir İngiliz vatandaşıyla veya AB vatandaşı ile ilişkiniz varsa ve onla beraber İngiltere'ye yerleşmek istiyorsanız visa for unmarried partners'den yani evli olmayan çiftler vizesinden yararlanabilirsiniz. Eğer kız veya erkek arkadaşınız İngiltere'de yaşıyor ise siz de bu yolla evlenmeden oturma ve çalışma izni alabilirsiniz. Tabi ki eğer kız veya erkek arkadaşınızın İngiltere'de çalışma ve oturma izni olması şartıyla.

Göçmenlik Başvurusunda Bulunmak

Avustralya ve Kanada puan sistemiyle göçmenlik vermektedir. Amerika Green Card gibi herhangi bir çekiliş yoktur. Eğer yeterli puanı alınırsa oturma ve çalışma izni verilmektedir. 

Eğitim durumunuz, işiniz, iş tecrübeniz, yaşınız, bildiğiniz yabancı diller ve seviyeleri, başvuracağınız ülkede yakınınız olup olmaması, başvurduğunuz ülkede daha önce yaşayıp yaşamadığınız gibi bir çok kritere göre puan alırsınız ve yeterli puanı alırsanız göçmenlik için hak kazanırsınız.

Başvurular yaklaşık bir yıl gibi uzun bir sürede sonuçlanmaktadır. 

Burada en kritik olan sahip olduğunuz mesleki yeteneklerinizdir. Her yıl açıklanan meslek grupları vardır. Eğer mesleğiniz bunlardan biriyse ve bu alanda tecrübeniz varsa avantajlısınız.

Eğer puanınızı hesaplıyorsanız ancak ancak puanınız yeterli değilse yapılması gereken en iyi yol  

dil kursuna ile veya yüksek lisans almaya bu ülkeye gitmektir. Orada kalacağınız yaşadığınız süre size ek puan getirir. Ayrıca bu süre zarfında iş de arayabilirsiniz çünkü iş teklifi almış olmak da ek puan getirecektir.

İltica Etmek, Sığınmacı Olmak

Özellikle Suriyeli sığınmacıların Avrupa'ya ve Türkiye'ye göç etmesinden sonra insanların sık sık dile getirdiği bir soru var. Avrupa'ya nasıl iltica edilir? Nasıl sığınmacı olarak başka ülkeye gidilir?

Türkiye'de savaş durumu olmadığı için ve güvenli bir ülke olduğu için Türk vatandaşı olarak iltica talebinde bulunursanız kabul şansı azdır. Ancak eğer işkence gördüğünüzü, ülkenize dönerseniz hayatınızın tehlikede olduğunu, baskı ve şiddet gördüğünüzü kesin kanıtlarla sunabilirseniz iltica talebiniz kabul edilebilir.

Bir başka çok sorulan soru ise;

Eğer Suriyeliler'in arasına karışıp Avrupa'ya gidersem ne olur? Anlaşılır mıyım?

Herhangi bir kimlik belgenizi yanınıza almasanız bile daha önce yurt dışına çıktıysanız daha önce gittiğiniz Avrupa ülkesine parmak izinizi verdiğiniz anlamına gelir. Yanılmıyorsam pasaport alırken de parmak izi veriyoruz. Ülkeler arasında parmak izi bilgisi paylaşıldığı için Suriyeliler'in arasına karışılsa bile parmak izi kontrollerinde Türk olduğunuz anlaşılır ve Türkiye'ye iadeniz yapılacaktır.

Kaçak Olarak Yaşamak / Çalışmak

Kaçak yaşamak: 

Bana göre yurt dışında yaşamak için en kötü yoldur. Sürekli diken üzerinde yaşamak demektir. Sürekli polisten kaçmak zorunda kalırsınız. Hiç bir sosyal hayatınız olmaz. Kesinlikle önermiyorum.

Oturma izni olup kaçak olarak çalışmak:
Bir önce ki duruma göre daha iyi olsa da çalıştığınız yerin kontrol edilip edilmeyeceği korkusuyla yaşarsınız. Hiç bir iş güvenceniz olmayacaktır. İş vereniniz istediği zaman sizi kovabilir. Ayrıca eğer yakalanırsanız oturum izninizden de olursunuz ve bulunduğunuz ülkeye tekrar vize almanız zorlaşacaktır. 

Sıklıkla Karıştırılanlar 

Vize: Vatandaşı olunan ülkedeyken alınan ve gideceğimiz ülkeye girmeye yarayan belgedir. Turistik vize çalışma hakkı vermez. Turist vizesi ile bir ülkeye gidip iş bulursanız Türkiye'ye geri dönüp tekrar çalışma vizesine başvurmanız gerekir. Çalışma izni vizesi veya öğrenci vizesi almış bile olsanız gittiğiniz ülkede oturum kartı alacağınızı garanti etmez.

Oturum Kartı: Belli süreler için verilen,geçici ve gidilen ülkeden alınan kart. 

Süresiz Oturum Kartı: Belli bir süre geçici oturum kartlarıyla yaşadıktan sonra alınan ve alındıktan sonra hiç bir sınırlama olmadan çalışma ve oturma izni veren kart. Belli bir süre sahip olduktan sonra o ülkenin vatandaşlığına geçilir. 

Vatandaşlığa geçiş: Yasalarda belirtilmiş sürede süresiz oturuma sahip olduktan sonra vatandaşlığa geçiş şansı doğar. (Garantilenmez) Genelde dil sınavı ve ülke hakkında genel bilgilerden oluşan sınavın geçilmesi halinde ve ülkede sicil temiz olması halinde ülkenin vatandaşı olunur.

AB Vatandaşı: Resmi olarak AB vatandaşı diye bir tabir olmasa da AB ülkelerinin vatandaşlarına AB vatandaşı denir. Bir AB ülkesinin vatandaşı olma durumunda bütün Avrupa Birliği ülkelerinde oturma ve çalışma izni elde edilmiş olunur. Ancak bir AB vatandaşıyla evlenmek otomatik olarak tüm AB'de oturma ve çalışma izni vermez. Çalışmak istediğiniz AB ülkesine eşinizin'de sizinle gelmesi ve sizinle birlikte yaşaması gerekir.

Yazımı insanlara bilgi vermek için yazdım ve olabilecek yanlış bilgilerden ötürü sorumluluk kabul etmiyorum.

Deneyimlerim ve araştırdığım kadarıyla anlatmaya çalıştım. Siz de eklemek istediklerinizi yorumlarda belirtirseniz rehberi genişletebiliriz. Sorularınıza elimden geldiğince cevap vereceğim.